6 Ekim 2009 Salı

Köpek Yalnızlığı




“Sen Fenerbahçe’sin kardeşim, ne yapıp edip o maçı alacaksın ! Hakemmiş, sertlikmiş, rakipmiş, bırak bu kandırmacaları…”

Çuvalla getirilen konfetiler atılıp bir futbol maçı 25 dakika uzadığında da sesiniz çıkmayacak, o kadar para alan futbolcuların lütfedip oynayacaklar ve alacaklar o maçı.


Rakip oyuncuların doping yaptığı tescillenmiş maçın son saniyesinde senin aleyhine hakem hatası olması önemli değil. Hatta o kuralın ilk kez uygulanması da önemli değil. Sığınma bahanelere, alacaksın o maçı o kadar ! Faulleri kaçırma, daha fazla şut sok, iyi savunma yap. Bir pozisyonun arkasına sığınma !

Senin oyuncun efendi olacak, sessiz olacak…Kafasına 1000 tane pet şişe yağsa da tepkisiz kalacak, o seyirciye dönüp bakmayacak !

Kalecin (Volkan –Kayserispor) veya forvetin (Semih-Sakaryaspor) uçan tekme yediğinde tepki vermeyecek. Eee tepki verirse de atılacak, bu bilinçte olacaksın.

Takımına 1,5 sene deplasmanda penaltı verilmemiş olması senin suçun. Federasyon ile iyi ilişkiler kuracaksın. Şeref tribününde daima federasyon başkanı, başbakan yardımcısı, polis müdürü, medya patronları oturacak…Gol attığınızda senin başkanın da elindeki purosunu ağzına götürüp boş kalan elini yanındakilerin eline “çakacak”


Senin futbolcun eliyle dürbün, gözlük işareti yapmayacak. Dürbün işareti kadar Türk insanını tahrik eden bir şey olamaz ! Annesine, bacısına küfür et ama dürbün işareti yapma, yaparsan atılacaksın bunu bilecek ona göre davranacaksın.

Oyuncun sakatlanıp çıkarken koşacak, hem de hızlı koşacak. Koşmazsa atılacağını bilecek (Trabzon-Nobre-Dereli) Başka kim atıldı falan gibi soruları bırak şimdi, bazı kurallar senin üzerinde denenir…Unutmadan, senin oyuncun taç atarken top toplayıcı çocuk ikinci bir topu atarsa oyuncun akıllı olacak. Almayacak, o topa değmeyecek. Topu alırsa atılacağını bilecek (Galatasaray-Gökhan-Çakır)

Ligde her maçta 5 gol atman yetmez 5 fark atacaksın. Bir de önce iyi futbol oynayacaksın . “İyi futbol oynasın, formasının hakkını versin, mücadele etsin gerekirse yenilsin kimse bir şey demez ama bu takım insanı kahrediyor” diyenlere dört elle sarılacaksın ve o sezon bir başka takımın boğazdaki adacığında yapılan şampiyonluk kutlamalarını seyrederken “iyi futbol” un ne anlama geldiğini anlayacaksın.

Mevsimine göre duran toptan gol yapmayacaksın, hafta sonları oynanan lig maçlarında yabancıların gol atmayacak, yabancı hayranlığı yapmayacaksın ! 6+2 kuralı var ama sen sadece 2 yabancı ile oynayıp gençlere fırsat tanıyacaksın !

Ortalama 6000 kişiye oynanan “The Süper League” de senin tribünlerindeki boş koltuklar sayılır, stadında “geniş boşluklar” olduğu söylenir. Uzatmayacaksın o yabancıları seyretmek için parası neyse vereceksin. Bak Avrupa’ya, adamlar her maça gidiyorlar…

8 forma, 9 kaşkol alacaksın, hepsi de lisanlı olacak. Kombineni 2 yıllık, belki 5 yıllık alacaksın. Sonra “bu stadın temelinde benim param var” diye övüneceksin, rakiplerinin ödemediği vergilere af gelirken. Keriz olduğunu kabul edeceksin. 

Yani, o Denizli maçını sürekli oynayacaksın. Bunu aklından çıkarma

ve

Ümit Yaşar Oğuzcan’ın dediği gibi seninki bir “köpek yalnızlığı” bunu çok net bileceksin.

4 yorum:

Oguz AKIN dedi ki...

Super !

Ve

Temizlig'ciler kol kola girip pankartlar acarken ayni yalnizligi surdureceksin, herkes seni pislig'ci sanacak.

aethewulf dedi ki...

çok güzel yazı. blogunuzu papazınçayırı blogrolla ekliyorum.

selamlar,

Tarjeta Amarilla dedi ki...

Fenerbahcelilere, Fenerbahceyi yasayanlara cok seyler anlatan bir yazi olmus, elinize saglik...

Santiago dedi ki...

Muhteşem bir yazı