23 Ekim 2009 Cuma

Efesinbahçesi





Aldık gidiyoruz bakalım, buram buram arpa ve maya kokuyor blog. Katkım olmasa çatlarım.

NTVSpor'a konuyla ilgili yazmış olmak gafletinde bulundum. Seyrantepe yazısından çok tepki ve yorum aldı yazı. Ne konuymuş!

Tümer Metin sigara içerken görülür, vay efendim sporcu sağlığı. Batuhan Karadeniz Reina çıkışı yakalanır, vay efendim sporcu iş ahlakı. Kerem Gönlüm'ün idrarında dopinge rastlanır, "Olsun, efendi çocuk"....

Kasun daha da güzel; "limit altı". WADA o limitleri koyarken elbette performansa dair rakamlar belirliyor, kuantum mekaniği olmayan yarılanma süresine de benden daha hakimler. Mutlaka. Ancak bir oyuncunun herhangi bir zamanda performans arttırıcı kullanması doğal hale geldi. "Ne var ki, maçta limitin altındaydı işte"... Görürsem söylerim.



İçkiliyken alkol muayenesine girmek zorunda kalınca kıvırıp duran yurdum insanı için normal tabi üçün beşin hesabı.

12 oyuncudan ikisinin vücudunda kural/yasadışı madde var mı? Var.
Bu kadarı tesadüf olabilir mi?
Olabilir.
Eğer tesadüfse bunu ispatlamak tesadüf diyenlere düşmez mi?

Aziz Yıldırım ve onun varlığıyla şekillenmeye başlayan Fenerbahçe ve Fenerbahçelilik imajı apayrı bir konu ve haklıyken bile insanı "yönetimin parayla yönlendirdiği" diye nitelendirilmek pozisyonuna düşürüyor, kime kızacağını bilememek daha beter. Sanırım.

Hiç yorum yok: