19 Eylül 2013 Perşembe

Başka şeye bakmak lazım

Mehmet Ali Aydınlar 18 Eylül 2013'de sunumu sonrası, çok iyi hazırlanmış  "soru-cevap" bölümünde bir söz söyledi...

O an -bence- metin yazarlarının özenle hazırladığı konuşmada yoktu.Bir Vicdan İsyanıydı.



Eminim basın toplantısını izleyen, dinleyen, okuyan Fenerbahçelilerin ezici çoğunluğu da o an Mehmet Ali Aydınlar'ın ağzından kendi seslerini duydular. Aynen şöyle dedi.

"Yani ben Fenerbahçeliyim.Çocukluğumdan beri bütün maçlarını izlerim. Benim en çok zevk aldığım Fenerbahçe 103 gollü Veselinoviç’in olduğu dönemdi, şampiyon olduğumuz dönemdi.İkinci en çok zevk aldığım dönemde bu şike yapıldığı iddia edilen sezon ikinci dönemki Fenerbahçeydi. Gerçekten olağanüstü mücadele, çok başarılı futbol.Hepimiz zevk aldık yani şimdi söylememde hiçbir sakınca yok. Ama arkadaşlar başka şeye bakmak lazım…"

İşte,ilk günden beri her yaştan Fenerbahçeli'nin "aklı" o son cümleyi kurmasına engel oldu yani  "ama başka şeye bakmak lazım" deniyor ya, o akıl baktırmadı !

38 aydır "Bu takım ayna karışında kendi kendine mi şike yaptı, hani rakip takım ? " diye mizahla karışık merak ettiler.

"Hangi futbolcular ve hakem ile şike yapılmış ?" diye sordular.

"Hangi pozisyonda şike ile gol atmışız ? " diye isyan ettiler.

Aslında mahkemede, o an çok kızdığımız Mehmet Yıldız'a "o golü niye atamadın ?", Korcan Çelikay'a "o golü niye tutamadın" soruları gerçeğe en çok yaklaşılan anlardı. Futboldan söz edilen nadir anlar... 

Biri teknik olarak kötü vurdum bir diğeri saha kaygandı tutamadım dedi. "İyi öyle diyorsunuz ama işte ekrandaki o maç için aldığınız paranın gizli kamera görüntüsü, bu da offshore hesaba yatan paranın makbuzu" denmesi veya "kusura bakmayın bir hata olmuş" denmesi bekleniyordu.Hiç biri olmadı...

"Eğer bir suç varsa tüm deliller ortaya çıksın" diyen Fenerbahçelilerin haklı isyanına "suçsuzuz diyorsanız kanıtlayın" diye gelişine vole ile cevap geldi.

Fenerbahçeliler aşırı tepkiler verirler. 
Kaçan şampiyonlukta stadı yakmak, her şampiyonluğu-sanki ilkmiş gibi 40 gün 40 gece kutlamak gibi, ilk mağlubiyette hocanın kellesini istemek, bir galibiyet ile şampiyon olmuş gibi sevinmek gibi.

2010-11 sezonunda şike yapıldığına dair en ufak kırıntıyı bulsalar Aziz Yıldırım posterlerini salı pazarında yakar, Faruk Ilgaz tesislerini basarlardı.

3 ay konuşulup unutulacak denirken hiç bir şey unutulmadı.

Sonra Türk işi bir çözüm bulundu.

"Kişiler ve kurumlar ayrılsın"

Fenerbahçe lehineymiş gibi gözüken bu durum aslında tam tersiydi. Fenerbahçe'nin yöneticilerini şikeci, Fenerbahçe'yi kollanmış gösterip hedef haline getirdi.

Şike ya vardır ya yoktur.
Birazı, ortası, fazlası  olmaz.

Bu arada kılıfın çok önce hazırlandığı ortaya çıktı .
Meğerse kanunla  "telefon dinlemeleri yeterli başka delile gerek yok " denilebiliyormuş.

Telefon dinlemelerinde "tarla dendi, tarla şike demek.O halde şike yapıldı" gibi düz mantık hakim olabiliyormuş (Tarla denen maç hangisiydi, Fenerbahçe o maçtan beraat etti mi diye sorsam cevap gelir mi ? )

Tavşan olmadan da niyet okunup, ince ince çalışıp şike bulunabiliyormuş !

Şimdi "Aykut Hoca ve talebelerinin alın terine asla laf yok, o sezon sahanın içi tertemizdi" sözlerini söylemeye yeni başlayanların vicdan uykuları mı bitti, geçici körlük mü sona erdi bilinmez.

Biz Mehmet Ali Aydınlar ile başladık, yazının konusu da o.

"Fenerbahçe'nin puanı silinecekti, kupası alınacaktı, elde ettiği gelir iade edilecekti ve bir yıl da Avrupa'ya gitmeyecekti " teklifini sunduğunu ve o dönemdeki Fenerbahçe yönetiminin bu cazip(!) teklifi kabul etmediğini söylerken ve üstüne de tüy dikerek "Ne olacak Fenerbahçe her sene Şampiyonlar ligine mi gidiyor  ? Bir sene daha gitmezdi ve bu iş kapanırdı" yorumunu yaparken "soru-cevap" bölümünde medyadan, salatalardaki rende havucu kenara itip salatalığı  yakalama amaçlı çatal bıçak sesleri dışında  ses çıkmadı.

Fenerbahçeliler ekran veya radyo'ya doğru (çoğu sinirden ayağa da kalktı) sordular:  

"Ey Mehmet Ali Aydınlar, madem 103 gollü sezondan sonra en beğendiğin, olağanüstü mücadele verilen, başarılı futbollu sezon 2010-11 sezonuydu, operasyon başladığında sadece bunu söylesen ne olurdu ? Şimdi söylememde sakınca yok ne demek ?"  

Fenerbahçeliler başka şeye bakmadı, bakmayacak...


7 Eylül 2013 Cumartesi

Bir Şehir Efsanesi:Fenerbahçe Yanlış Aykut'u transfer etmiş

Sakaryaspor'dan yetişen iki Aykut var.
Aykut Yiğit (Büyük Aykut) ve Aykut Kocaman (Küçük Aykut)
Her ikisi de Fenerbahçe'ye transfer oluyorlar.

Önce gelen Büyük Aykut.
1986-87 döneminde Fenerbahçe'nin fırtınalı  bir döneminde geliyor.
Çok az forma şansı bulup Bakırköyspor'a kiralanıyor,sonra Altay'a gidiyor...

1988-89'da gelen Aykut Kocaman'ı tanıtmak ayıp olur.
Onun Fenerbahçe'deki başarısı üzerine hep konuşulan bir konu var

"Fenerbahçe yanlış Aykut'u almış...Yöneticiler Aykut Kocaman'ı almaya gitmişler ama karıştırıp Aykut Yiğit'i almışlar..."

Doğru olabilir mi ?
Beraber bakalım.

1986-87 sezonu başlarken Aykut Yiğit 27 yaşında.
84-85 sezonunu 20 gol (gol kralı olmuş),
85-86 sezonunu 16 gol ile kapamış.
Sakaryaspor formasını 124 defa, öncesinde Eskişehirspor formasını 44 defa giymiş.

Fenerbahçe'ye gelmeden önce 85-86'da Türkiye Kupasında Sakaryaspor Fenerbahçe'yi 2-0 yenerken takımın 2 golünü atmış. Fenerbahçe daha önce de 2 farklı maçta golü var.

86-87 sezonu başlarken Aykut Kocaman'a bakalım.
Henüz 21 yaşında.
Sakaryaspor'da 38 maçta 7 gol atmış.
Ancak yeteneği diller destan, hatta Galatasaray da transfer etmek istiyor...

Amacım birisini aklamak vs değil.
Transferi o dönemde kim yapmış bilmiyorum.
Aykut Yiğit için Sakaryaspor'a 60 Milyon TL bonservis bedeli ödenmiş.



Bu bilgiler ışığında Fenerbahçe yöneticileri  -bence- gol kralı olmuş Aykut'u almışlardır.

4 sezon önce Lig Radyo'da Unutulmaz Maçlar programını yaparken adını hatırlayamadığım, o dönem Sakaryaspor'da yöneticilik yapan birisi de arayarak benzeri düşüncede olduğunu söylemişti.

***

Aykut Yiğit 7 Eylül 2002'de Sakaryaspor'da antrenörlük yaparken takımının geçirdiği kazada vefat etti.Vefat yıl dönümünde Aykut Yiğit'i anarken bu bilgileri ve yorumu da eklemek gerek diye düşündüm...Nur içinde yatsın ve Allah Aykut Kocaman'a uzun sağlıklı bir ömür nasip etsin...

Yazıya twitter üzerinden gelen yorumlar:

Volkan Demir @albandemir : bunu Aykut hocaya sormuştum. en çok üzüldüğüm konulardan biri demişti. Kesinlikle yanlışlıkla transfer falan yok. Aykut hoca 'Aykut abi (yiğit) gol kralı olarak transfer edildi. Tamamen şehir efsanesi' demişti.

Ahmet Köksal @acoxall :  Bir Sakaryalı Fenerliyim. O dönemde Aykut Yiğit çok daha önde gelen ve bir kaç kez milli takımda da yer alan gol kralı bir oyuncuydu.Aykut Kocaman ise 20 yaşındaydı ve kariyerinin daha başındaydı. Oğuz Çetin bile tam olarak parlamamıştı. TD ise FB'li Necdet Niş idi. Yanlış Aykut transferi tamamen uydurmadır.Aykut Yiğit 16 yaşında A takım kadrosuna alındı (2.lig). 1984 doğumlu kuzenimin adı Aykut'tur. O derece sevilirdi.
Volkan Demir :