23 Haziran 2011 Perşembe

Erdoğan Karabelen

Son şampiyonluklar gibi ilk şampiyonluklar da unutulmaz...

1954-55 basketbol  sezonunda Fenerbahçe ilk defa İstanbul şampiyonu olur.

1955-56 sezonunda başarısını tekrar eder.

1956-57 sezonunda İstanbul Şampiyonluğunu 18 maçta 18 galibiyet ile alır.O kadro artık  büyük hedefe "Türkiye Şampiyonluğuna" yürümektedir...
(Soldan sağa:Can,Yılmaz,Sacit,Altan,Erdoğan)

1956-57  Türkiye Şampiyonluğunu finalinde Fenerbahçe Galatasaray'ı 71-61 yener ve yenilgisiz olarak şampiyon olur ! Bu Fenerbahçe'nin ilk Türkiye Şampiyonluğudur.

(Arka sıra soldan sağa:Altan Dinçer-Erdoğan Karabelen-Ertan Trak-Sacit Seldüz-Orta sıra:Erol Demiroma-Yılmaz Gündüz-Samim Göreç-Hikmet Vardar-Holley-Ön sıra:Mehmet Baturalp,Can Bartu,Metin Çabukel,Mete Büyükyalçın)

Türkiye Şampiyonu kadroda Fenerbahçe futbol takımının yıldızı Can Bartu da vardır.Aynı Can Bartu gibi iki spor dalında da şampiyonluk yaşamış bir isim daha o sezon kadrodadır.

110 metre engellide Türkiye Şampiyonu olan,aynı zamanda disk atmada da yarışan, milli atlet Erdoğan Karabelen !

Erdoğan Karabelen 1951-58 yılları arasında Fenerbahçe basketbol takımının değişmez pota altı oyuncularındandır.1955-1957 ve 1959 yılları Avrupa basketbol şampiyonalarında milli formayı giyer.

1961'de Darüşşafaka'nın ilk kez Türkiye şampiyonu olan kadrosunda da onun ismini görürüz.

Erdoğan Karabelen'in babası da sırıkla atlamada Türkiye Şampiyonudur.Ancak tarih onu asker kimliğiyle,Kıbrıs Türk halkına desteğiyle hatırlar: General Daniş Karabelen.

Erdoğan Karabelen'in yurtiçi ve dışında süren iş yaşantısının yanında basketbol yaşantısı ve antrenörlüğü de devam eder. Hep altyapıda küçükleri gençleri çalıştırır.Bıkmadan çalıştırır..

Yurtdışına gidip uzun yıllar kalır .
...
Dönüşünde basketbol sevgisi ile yine yıllar öncesindeki gibi yazlarını Büyükada'da küçüklere basketbol öğreterek geçirir...

Küçükler (onun tabiriyle minicikler) için sorunlar büyüktür,çünkü potalar büyük ve uzundur.Onlar için yaz sıcağında uğraşıp atabilecekleri askılı kısa potalar yaptırır.

Giren atışlara bir kez "aferin" der.
Girmeyen atışlara iki kere "aferin" der ve ekler "olucak olucak,hadi devam..."

Sohbet ederken hep şunu hatırlatır:


"Çalışmak yeteneği geçer !"

7 yaşındaki bir çocuğun aklında kalabilecek en etkili sözdür...Kışın matematik çalışırken bile kullanır.

22 Haziran 2011 Çarşamba

Bir Gün Herkes Gönüllerin Şampiyonu Olacaktır!

Herkesin dilinde bu tablo... Son 5 yılda 25 tane lig oynanmış, 17'sini Fenerbahçe kazanmış. Fenerliler bu kupalarla sevinmiş de sevinmiş, eğlenmiş de eğlenmiş. Allahım, ne büyük başarı... Tam anlamıyla kupa manyağı olmuşuz. Fenerbahçe Müzesi'nin müdürünü, yeni kupalara yer bulamayıp "Evladım, o küçük kupayı şu büyüğün içine mi koysak?" diye alternatif çözümlere iten muazzam bir başarı.

Peki! Biz 17 defa "Şampiyon Feneeeeeer En Büyük Feneeeeeer Alkışlayın Ulan ....leeeeer" diye stadları salonları inletirken kimleri üzmüşüz konuşan yok... Tablo şöyle:



Biz 8 kere üzülmüşüz, biz üzülürken 2 kere Eczacıbaşı, 1'er kez de Arkas, İBB, Efes Pilsen, Beşiktaş, Galatasaray ve Bursaspor sevinmiş.


Ama biz sevinirkeeeeeeeen, 4 defa Galatasaray, 2'şer defa Beşiktaş, Efes Pilsen ve Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom (1 şampiyonlukla 3 camiayı üzüyoruz, sponsorluk yasaklanmalı), 1'er kez de Trabzonspor, Türk Telekom, Mersin Belediye, Ziraat Bankası, Halk Bankası (bankaları çok üzmesek daha iyi olurdu) Arkasspor ve Eczacıbaşı gönüllerin şampiyonu olmanın tadına vardılar.


Kırmızılar, maviler, turuncular, yeşiller, bordolar, siyahlar, beyazlar... Her rengi alt eden kombinasyon ise SARI-LACİVERT.


Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak mı bilinmez, ama görünen o ki, bir gün herkes Fenerbahçe'nin ardından tüm Türkiye'nin desteğiyle(!) şerefli ikincilik(!) sonucunda gönüllerin şampiyonu(!) olacaktır.

18 Haziran 2011 Cumartesi

20 ŞEHİR-51 TAKIM-TEK ŞAMPİYON

20 ŞEHİR

ADANA-ANKARA-ANTALYA-BALIKESİR-BURSA-DİYARBAKIR-EDİRNE-ESKİŞEHİR-GAZİANTEP-GÜMÜŞHANE-İSTANBUL-İZMİR-KARABÜK-KAYSERİ-KONYA-MANİSA-MERSİN-SAMSUN-SİVAS-TRABZON-ZONGULDAK
 
51 TAKIM

ALANYA BELEDİYE-ALİAĞA PETKİM-ANTALYASPOR-ANTALYA BLD.-ANKARAGÜCÜ-ARKASSPOR-BANVİT-BEŞİKTAŞ-BORNOVA BELEDİYE-BOTAŞ-BURHANİYE BELEDİYE-BURSASPOR-BUCASPOR-CEYHAN BLD- ÇANKAYA BELEDİYE-DİCLE ÜNİVERSİTESİ-ECZACIBAŞI VİTRA-EDİRNE OLİN-ERDEMİR- EFES PİLSEN-ESKİŞEHİRSPOR GALATASARAY- GAZİANTEPSPOR –GENÇLERBİRLİĞİ-HALKBANK-İLLER BANKASI-İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE- İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - KARABÜKSPOR-KASIMPAŞASPOR-KAYSERİSPOR-KONYASPOR-KONYA EREĞLİ BLD-MANİSASPOR-MEF OKULLARI-MERSİN BŞB.-MİLLİ PİYANGO-NİLÜFER BELEDİYE- OYAK RENAULT-PANKÜP KAYSERİ-PINAR KARŞIYAKA-SAMSUN BASKET-SİVASSPOR-TARSUS BLD.-TED ANKARA KOLEJLİLER IBA KİMYA-TOFAŞ-TORUL GENÇLİK-TRABZONSPOR-TÜRK TELEKOM-VAKIFBANK GÜNEŞ SİGORTA TÜRK TELEKOM-ZİRAAT BANKASI

Bazılarıyla bir branşta bazılarıyla tüm branşlarda...

Belediyeler,Gençlik Kulüpleri-Bankalar-Üniversiteler-Liseler-Sanayi,IT,Sigorta Şirketleri- Devlet Kuruluşları...Unuttuklarımız varsa affola !

"HER ZAMAN HER YERDE EN BÜYÜK FENER" diye bağıran o küçük çocuğun sloganı hiç bu kadar anlamlı olmamıştı...

10 Haziran 2011 Cuma

Henry Turner'a da selam olsun...

Tarih 2 Şubat 1996.
Galatasaray-Fenerbahçe maçı uzatmaya gidiyor.
Fenerbahçe maçı 86-82 kazanıyor.

26 sayıyla sahanın en skoreri,bir ara sakatlanıp geri dönen,geri döndüğünde bir de blok yapınca "e pek mühim bir şeyi yokmuş demek" dediğimiz,bence Fenerbahçe'nin gelmiş geçmiş en baba yabancısı Henry Turner.

Maçtan sonra öğreniyoruz :

2 Haziran 2011 Perşembe

"Konfor ve Sistem"

1984-1985 sezonu basketbol play-off finalinde Galatasaray-Fenerbahçe ile karşılaşırken GS teknik komite başkanı Yalçın Granit şöyle diyor :
Aşağıda 3 maçın künyesi var. Orada adı sığmadığı için M.Elle diye yazılan isim aslında G.Saray'ın Amerikalı oyuncu Michealle Scearce. Paul Dawkins de Amerikalı ama Türk vatandaşı olmuş.Nihat İziç'de Yugoslav ama Türk asıllı (ki bir sezon sonra Danıştay kararı ile Türk olacak..) yani yabancı sayılmaz.Özetle ligdeki takımlardan daha fazla yabancı oyanatan bir konfor ve sistem hakim.

Normal sezonda ilk maçı Fenerbahçe 83-81 kazanıyor,ikinci maçı 94-93 kaybediyor.

Final Serisinde Fenerbahçe iyi direniyor ama Efe-Calvin  rakibin 3 yabancısına yetmiyor.Seriyi 2-1 Galatasaray kazanıyor.

Sezonon son maçı ,Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında Ankara'da olağanüstü bir kalabalık var.Bizde de Fenerbahçe'yi görmenin mutluluğu...İlk yarıyı Fenerbahçe 15 sayı önde kapatıyor.Yıllar sonra o dönemde Fenerbahçe'de oynayan Hakan Artış'a sormuştum ,"Nasıl oldu da 15 sayı öne geçtiğimiz maçı verdik?" diye..."elimiz ayağımız tutulmuş gibiydi" demişti...Hala gözümün önünde Aliço'nun Hakan'ın inanılmaz  top kayıpları,çembere değmeyen şutlar...Cumhurbaşkanlığı Kupası da Galatasaray'ın oluyor...
...
Final maçları bittiğinde İslam Çupi şöyle demiş : "Dün akşam Spor Sergi Sarayı'nda basketbol değil Fenerbahçe-Galatasaray oynuyordu.Başka hangi rekabet,başka hangi öldüresiye mücadele Türkiye'de ezeli rekabet olabildi ?.....Şimdi elinizde tuttuğunuz gazeteler G.saray'ın kazandığı ve F.Bahçe'nin kaybettiği bir final yazıyorlar.O bitti ama ezeli rekabet asla bitmeyecek"

Camia olarak yorgun bir sezon geçirdik ancak ezeli rekabetin anlamını çok iyi biliyoruz.

Bu defa "Sistem ve Konfor" yok,basketbol var...

1984-85 Final Serisi Maç Künyeleri:
1.maç:G.Saray-Fenerbahçe 89-83


2.maç Fenerbahçe-G.Saray 90-83
3.Maç G.Saray-Fenerbahçe 74-68