17 Eylül 2012 Pazartesi

Galatasaraylı "küçük yatırımcı" Mehmet Amca'nın İbretlik Öyküsü


Geçen sene Ağustos ayında 250 TL'den  GS hissesi alan Mehmet Amca'nın hikayesi esasında ülkemizdeki küçük yatırımcının hazin hikayesidir...

Mehmet Amca bu hisseler için 25,000 TL ödemiştir.

Mehmet Amca, haklı olarak da 2011-12 sezonunda tuttuğu takımın şampiyonluk hesaplarını yapmaya başlamıştır.

"Şikeci Fenerbahçe" 3 Temmuz'dan sonra kendi problemlerine gömülmüş, Avrupa'daki gururumuz Galatasaray flaş transferler yapmıştır. Kesin olan GS Şampiyonluk yolunda tırmana şeridinde yol alacaktır ve  önü de sonuna kadar açıktır...

Takım şampiyon olunca nasılsa mıillet Şampiyonlar Ligi nedeni ile hisselere yüklenecektir.

Berberi Salih, Kapalıçarşı'daki gümüşçü dostu Yakup, maçlara beraber gittiği komşusu Hikmet... Hepsi aynı fikirdedir. Geriye kalan tek şey Galatasaray A.Ş. hissesi alıp takım şampiyonluğa giderken sezon sonunda hisselerden elde edeceği kar ile sonraki sezonun kombinesini bedavaya getirmek, olursa da üstüne 3-5 kuruş da kar etmektir.

Ancak evdeki hesap çarşıya uymayacaktır. Zira GS yönetiminin hedefi kulübün borçlarını mucize (!) bir planla azaltmaktır. Mehmet Amca, Yakup, Hikmet ve Salih beylerin durumu gündemde dahi yoktur... Zaten kimse onlara "Gidin hisse alın" dememiştir.
...
...
Galatasaray külübü Ağustos 2011 - Aralık 2011 tarihleri arasında, haftalarca Galatasaray A.Ş. hisselerini satıp halka açıklık oranlarını %15'lerden %45'lere çıkarmıştır.

Bu durum doğal olarak Mehmet Amca'nın hisselerinin değerini düşmesine sebep olsa da kulubün kısa vadede nakit ıhtiyaçlarını ve borçlarını azalttığını düşünmüş, çok da dert etmemiştir. Hatta Hikmet "Sermaye tabana yayılıyor" yorumunu getirmiştir.

Zaten borsadaki diğer hisseler de düşmektedir.

Takım da maşallah iyi gitmektedir. Fatih'in aslanları ligin tozunu atmaktadır... Fenerbahçe'nin küme düşmeyeceği kesin olsa da puanın silineceği aklı başında herkes tarafından kabul edimektedir... Berber Salih'te her daim kızdırdıkları Fenerli dostu Metin hariç! "Nah silerler" demiştir...

Puan silinmesi gecikmiştir ve ballı Fenerbahçe de bir türlü yarıştan kopmamaktadır ama varsın olsun bir yerde kopacaktır...

Aralık ayında Galatasaray uzun zamandan sonra Fenerbahce'yi 3-1 yendikten sonra seri galibiyetlerine başlamıştır. Metroda tıkış tepiş gittikleri derbide stat full çekmiştir... Bu stadın dolu olması gelirlerin artması, gelirlerin artması da hisselerin yükselmesi demektir !

Aralık ayında da hisse senetlerinin kulüpten satışları durmuş, halka açıklık %45 lere oturmuştur.

Mehmet amcamız, bu satışların piyasalardaki en kurt borsacıların bile tahminlerinin ötesindeki bir operasyonun başlangıcı olduğunu nereden bilecektir. Bilemez! Kimse ona kızmasın lütfen!

Galatasaray'ın nakit paraya çok ama çok ihtiyacı vardır ama bu para ne kulüpte, ne de halka açık şirket olan Galatasaray A.Ş.'de mevcuttur. Ama ancak şeytanın düşünebileceği incelikte bir plan yürürlüğe çoktan girmiştir!

Galatasaray bu parayı halka açık olan şirketin hissedarlarından "seve seve" alacaktır!

Günümüze geldiğimizde gördüğümüz ama Mehmet amcanın o tarihlerde haberi bile olmadığı tablo her şeyi anlatmaktadır. Galatasaray A.Ş. son 4 ay içerisinde iki aşamada yapmış olduğu sermaye artışları ile kulübün kasasından bir kuruş çıkmadan küçük yatırımcının cebinden 314 milyon TL 'yü hüüüp diye çekerek kaynak yaratmıştır.

Peki bu mucize (!) nasıl gercekleşmiştir?

Bu operasyonun başarılı olmasının iki önemli adımı olduğunu söyleyelim.

1) Galatasaray AŞ'nin halka açıklık oranının %15'ten %45'lere çıkarılmış olması. Bu sayede sermaye arttırım yükünün yüklenebilecegi taban genisletilmiştir... Eğer Halka açıklık %15'te kalsa idi yaratılan kaynağın sadece 1/3'ü yaratılabilmiş olacaktı!

2) Galatasaray kulübünün A.Ş.'deki sermaye arttırımına katılacak ne parası ne de gücü vardır. Ancak buna bir formül bulunuvermiştir. Devlet tarafından yaptırılıp GS kulübüne verilen Aslantepe Telekom Arena Stadı'nın bir kısmının Galatasaray A.Ş. tarafından 2014-2030 yılları arasında kiralanması sağlanmıştır. Ancak A.Ş.'nin de parasal kaynağı olmadığı için A.Ş. bu kiralama karşılığında kulübe toplam 443 milyon TL tutarında borçlandırılmıştır. Böylelikle yapılan sermaye arttırımlarında, kulübün sermaye arttırımlarına katılımları "nakden" yerine, "alacağının mahsubu" şeklinde gerçekleştirilebilmesinin önü açılmıştır.

Nasıl plan ama?

Alt yapı mı? Hazırdır!

Düğmeye Mayıs ayında basılmıştır.

%9,900'lük akıllara ziyan bir sermaye artışı ile yola çıkılmış ancak gelen tepkiler üzerine (ölümü gösterip sıtmaya razı etmek tam burada nefis kaçar) bedelli sermaye artışı %400'e çekilip sermaye artışından, varolan hissedarlara 1 TL'lik hisse senedi alma hakkını 25 TL primli fiyattan kullandırılmasına karar verilmiştir. Gerçekte bir şey değişmemektedir. Sermaye arttırımına katılacak yatırımcının cebinden hisse başına yine 100 lira çıkacaktır. Böylelikle %45'lik halka açıklık gözönüne alındığında, küçük yatırımcıdan 126 milyon TL para alınıvermiştir. Mehmet amcanın payına buradan düşen de seve seve 10,000 TL'dir.

Kulüp ise para vermek yerine kiralama işlemi ile yarattığı alacağından 153 milyon lira düşerek sermaye arttırımına katılmıştır.

"Mehmet amca bu parayı vermeyebilir miydi?" sorusu akla gelebilir. Elbette ama vermezse hisse miktarı aynı kalırken fiyat bölünmeden ötürü düşeceğinden zararı daha büyük olacaktır. Parayı verirse en azından zararı daha az olacaktır...

Seve seve verilecek bu para için gümüşçü Yakup, berber Salih, komşu Hikmet kafa kafaya verip Hikmet'in bankacı oğluna danışmışlardır. Oğlan "Ah baba ah, ben de Galatasaraylıyım ama şu borsada bulaşılmayacak, güvenilmeyecek 4 kağıttan biridir Galatasaray" demiş ve parayı ödemelerini yoksa yıllarca zararda beklemek zorunda kalacaklarını anlatınca beyler "Aman bari hanımlara söylemeyelim" diyerek bu parayı nasıl denkleştireceklerinin formüllerini düşünmeye başlamışlardır...

Tartışmalar devam ederken asıl vurucu darbe sermaye arttırımının tamamlanmasını üzerinden topu topu iki ay geçmişken alınan yeni sermaye arttırımı kararı ile gelmiştir. Yeni sermaye artışı da %300 olacaktır ve bu sefer 1 TL'lik hisse senedi alma hakkı 10 TL primli olarak kullandırılmasına karar verilmiştir.

Bunun anlamı şudur: küçük yatırımcıdan 188 milyon TL daha nakit olarak Galatasaray AŞ 'ye gitmiş olacak ve GS yine para vermeden, kiralama işlemi ile yarattığı alacağından 230 milyon TL daha düşerek sermaye arttırımına katılacaktır.


Çilek denilen acaba bu mudur ? olabilir !
Mehmet amcanın bu sefer de seve seve vermesi gereken para 15,000 TL olmaktadır.

Toplama bakıldığında her iki sermaye artışına katılan elinde 1 hissesi bulunan GS yatırımcısı gerçekte %1900'luk sermaye arttırımına katılmak durumunda kalıp sermaye arttırımından hisse almak için toplam 250 TL ödemek durumunda kalacaktır.

Mehmet amcanın toplam ödeyeceği de 25,000 TL'yi bulacaktır... Hisselerin değer kaybı da cabası...

Toplamda küçük yatırımcıdan 314 milyon TL para çıkarken, buna karşılık kulüp ise 2014-30 yılları arasındaki kiralama işleminden doğan 443 milyon TL'lik alacağından 383 milyon TL'yi düşerek gercekleştirmiş olacaktır.

Özetle kulüp normalde senelik bazda kiralama yerine 2030 yılına kadar stadı peşin kiralayarak gelecek geliri şimdiden tahsil etmiş ve bu imkanı kullanarak Mehmet amca gibi küçük yatırımcıyı yüksek oranda sermaye arttırımına katılmak zorunda bırakarak 314 milyon TL kaynak yaratmıştır. İşin çarpıcı yönüyse, bu kadar büyük bir operasyonda ne GS kulübünden ne de Galatasaray A.Ş.'den tek kuruş nakdin çıkmayacak olmasındadır...
...
...
Yazıyı fazla uzatmamak ve dikkati dağıtmamak adına "Kiralama işlemine giren stadın bir kısmının ileriye dönük yaratacağı hasılatın esas alındığı değerleme raporunun varsayımları" veya "Bu raporu hazırlayan şirketin kulübün borçlu olduğu bankanın olmasının yaratacağı çıkar çatışması" gibi konuları yazıya dahil etmedim. Hatta bu kadar kısa sürede iki sermaye artırımı bir "insider trading" olur mu diye de sormadım... Finansçı arkadaşlar SPK 47/A'yı oku dediler...

Mehmet amcamız  zaten bu detayları bilmek istemiyor. Bunları bilmenin SPK'ın görevi olduğunu ve kendisini koruyacağını düşünüyor, taa ki geçen gün CNBCe'de kendisi ile aynı takımı tutan SPK başkanının da konuya izleyici oldugunu duyuncaya kadar....

Mehmet amca şimdilerde kara kara yeni sermaye artışı için 15,000 TL'yi nasıl bulacağının hesaplarını yapıyor. En iyisi hisseyi satarak karşılayım diyor. Muhtemelen çok sevdiği kulubü, onun bu hisselerini düşük fiyattan alıp yükseğe satacaktır. Aynı  geçen sermaye arttırımına katılamayanların satışlarını alıp üstüne kâr yaptığı gibi.

Mehmet amca kaç haftadır berber Salih'e gitmiyor diye duyduk... Fenerbahçeli Metin her geldiğinde "Eee at binenin, kılıç kuşananın tabii. Meğer sanat eseri operasyon asıl buymuş.... GS sizi nasıl düdükledi ama?" deyip kıs kıs gülüyormuş...
...
...
Sevgili dostum T.C.'ye teşekkürler

1 yorum:

Adsız dedi ki...

YORUMA BILE GEREK YOK CEMAATIN YAPMADIGI SOYGUN MU KALDIKI BU ULKEDE