20 Eylül 2012 Perşembe

ÇIPLAK KRAL NİMETTENDİR!

"Sahada basmadık yer bırakmadı!"
Basmakla ilgili basmakalıp bir meziyet...

Düşün ki kalecisin... Nimetten sayılman için ceza sahanda dört dönüp durman yetmeli. Varsın gelen top gol, geçip giden aut olsun. Farketmez, senin meziyetin toprağa basmak. Toprak nimettir.

"Oyunu iki yönlü oynayabiliyor!"
Boşver sen ilkokul hayat bilgisi dersindeki dört yönü!.. Meziyet, akülü çocuk arabası gibi ileri geri gidebilmen... "x" ve "y" koordinatları yeter, işin içine derinlik katan "z" girince basitlik kaybolur. Alığın tanımladığı bir nokta olmak nimetten...

"Sahada gerçek bir görev adamı!"
Robotsun çünkü... Hem de Amiga bilgisayar teknolojisinde kalan cinsten. Statikten dinamiğe geçmen zor iş. Dinamikte değişken çok; sana "Ali top at", "koş Neşe koş" komutları lazım. Kumanda edilebilmek nimetten...

"Gerçek bir nokta santrafor!"
Santra dediğin center, for dediğin forward... Boşver sen gavurun kelime oyununu. Tükürdüğün yer noktan olsun, nöbet tut. Emanet kutsaldır, kutsal olansa nimet...

"Oyunu çok iyi okuyor!"
Kimbilir neler okudun şimdiye kadar? Ali'nin "cin" olanıyla, Zagor'un dostu konyakçı en iyi rehberin olmalı. Repliklerin, bininci bölümünü seyrettiğin dizi karakterlerinden araklama... Aslında yoksun ama varmış gibi davranıyorsun. Okumayı sökmüş olmak nimetten...

Oyunun kuralı basitse oyun da basit olmalı senin için. Dinamikten haberin yok. Damanın kuralı da basit. Bir düşün bakalım iyi dama oynar mısın?

Yaratıcı kişilikten ödün kopuyor. Güç bela hafızana attığın ezberini bozuyor çünkü... Şablonun ta kendisisin. Senin benzerin çoktan üretilmiş. Üretildiğin için tüketilmekten korkuyorsun. Moda da senin kavramın, demode de...

"Futbol, sonuç oyunudur" dersin. İstediğini alan haklıdır senin gözünde. "Meşin yuvarlak" denince, kendince eskitip bir köşeye attığın "demode" tanıma gevrek gevrek gülersin. "Meşin ne demektir?" desem, kimbilir neler gevelersin?
   
Bu yazıya, hepimizden ve oradaki herkesten farklı olan biri saha kenarına doğru gelirken karar verdim. 68.dakikada salt varlığı bile çoğu zaman farklılık yaratan ama bugün özellikle farkını ortaya koyup, dengeyi taraf olduğumdan yana bozan kişi...

Matematik pek sevilmez. Laf kalabalığına mahal bırakmaz çünkü, yalın bir gerçekliği vardır. Yalanı, dolanı ortaya koyar.

Alex de Souza futbolun yaratıcı matematiğidir. O varsa, denklem çözülür; yoksa laf ebeliği orta oyununa soyunur.

Ben Fenerbahçeli'yim. Gerçek neyse onun peşinden giderim. Rengimdeki laciverdin asaleti soyluluktan gelir. Soyluluğun, senin okuduğun Prens Albert hikayesiyle hiç ilgisi yoktur; kanla taşınmaz. Soyluluk, doğruluktur. Doğruluksa, "kral çıplak" diyebilmektir.

"Sen Fenerbahçeli'sin de biz değil miyiz?" diye bana serzenme, otur ve kendin bul ne olduğunu!..

A.Bellisan.

Hiç yorum yok: