10 Kasım 2009 Salı

GECEKONDUDA AÇAN ÇİÇEKLER




Boksu sever misiniz? Birkaç yıl öncesine kadar ben pek sevmezdim.
Gerçi çocukken babamın kucağına oturup sabaha karşı Muhammed Ali’yi izlemişliğim vardır ama birilerinin birilerini dövmesi bana spor gibi gelmezdi eskiden. Birkaç boksör say deseniz, Cemal Kamacı’yı hatırlarım çocukluğumdan, bir de Atina’da gümüş madalya kazanan Atagün Yalçınkaya ile geçenlerde bayanlarda Dünya Şampiyonu olan Gülsüm Tatar (Onun babası da şampiyon boksördü yanlış hatırlamıyorsam)
Oysaki şimdi, Şampiyonlar ligi karşılaşmasından çok daha dikkatli izliyorum Türkiye Boks Şampiyonalarının sonuçlarını..
Boksa ilgim ilk olarak 100. yıl kutlamaları çerçevesinde Doğubeyazıt’ta İshakpaşa Sarayı'nda yapılan “Güneşin Doğduğu Yerde Fener” etkinliği sırasında başladı. Çok ince düşünülmüş, çok anlamlı bir organizasyondu. O organizasyon sırasında duydum ilk defa. Fenerbahçe sokak çocuklarını toplayıp boksör yapıyor. Onlara bir amaç veriyor, geleceklerini kurtarmak için bir yol gösteriyor.
Önce bu bir şehir efsanesi mi, gerçek mi emin olamadım. Araştırmaya başladım. Konuyla ilgili karşıma çıkan isim Mustafa Genç oldu. Belki hatırlayanlarınız olabilir Fenerbahçe’nin ilk Dünya Şampiyonu boksörü. 1994 Dünya gençler şampiyonu.
Mustafa Genç üniversitede hazırladığı tezde dar gelirli, zor şartlar altında büyümüş çocukların, daha mücadeleci olacakları, hayata karşı inatçılıklarının onlara boksta başarıyı getireceği düşüncesinden yola çıkmış.
O bir hayal kurdu, Fenerbahçe hayali gerçeğe taşıdı.
Fenerbahçe Ankara Boks Okulu`nda 8-12 yaşları arasındaki 23 çocukla başladılar önce. Geldiklerinde ayaklarında pabuçları, ceplerinde harçlıkları olmayan küçüklere yardım eli uzatıldı. Fenerbahçe Spor Kulübü tarafından yol parası sağlandı, kendi deyimleriyle `maaş` bağlandı.
Tek göz gecekondularda yetişen ve bazılarının babaları işsiz olan bu çocukların şampiyonluğa varan öyküleri çokta kolay olmadı. Beslenme yetersizliği nedeniyle bir türlü yeterli kiloya ulaşamadılar. Büyük çabalar sonucunda sağlıkları düzelen ve az da olsa kilo alan çocuklar, sonunda 20’ye yakın turnuvada 100 den fazla birincilik aldılar.
''Babam boyacı; 3 kardeşiz, aslında 4 Kardeşimin 1'i henüz 2 yaşındayken astımdan öldü. Sokaklarda çalıştım, mendil sattım, babam gibi boyacılık yaptım. Boks iyi bir spor, güzel spor. Çünkü beni sokaklardan kurtardı.'' diye anlatıyor çocuklardan biri. O artık Türkiye Şampiyonu bir boksör, tıpkı sokakta mendil satan, aynı zamanda bir köftecinin yanında çalışan Adem gibi. Sokakta çakmak satarken, bu miniklerin kaptanı olan Nurettin ise, Avrupa şampiyonluğunu kıl payı kaçırarak ikinci olduğuna hayıflanıyor. Her Fenerbahçeli gibi o da ikinciliği kabullenemiyor. Dünya ve Olimpiyat şampiyonu olmayı kafasına koymuş, şimdi daha da hırsla çalışıyor. Eskiden boyacılık yaptığını ve sokaklarda kağıt mendil sattığını söyleyen Türkiye Şampiyonu Sedat gözünü olipiyat madalyasınaa dikmiş.”Olimpiyat şampiyonu olup kendimi buradan kurtarmak istiyorum''diyor.
Minik şampiyonların aileleri ve komşuları da bu çocuklarla gurur duyuyor. ''Burada çocuk yetişiyor. Burada enkazın içinden gül bitiyor. Bunlar bu mahallenin çocukları. Tutunacak dalları yok. Yüksek mevkilerde olanların çocuk yetiştirmesi kolay. Orada kolay çocuk yetişir ama bu çocuklar kendilerini kurtaracak, büyük adam olacak.'' demiş komşulardan biri.
Fenerbahçe bu çocukların eğitimi ile de ilgileniyor, iyi bir sporcu olmanın yanında iyi bir vatandaş olmaları için de emek harcıyor. 1 yıl önce yeni bir projeyle olimipyatlara hazırlanmaya başladı Fenerbahçe Ankara boks okulu. `100 Sporcu 100 Yetenek Boks Projesi`
Haziran ayında bu gruptan 6 çocuk Türkiye şampiyonasına katıldı. Madalya aldı.
23 çocukla başlanan macerada gelinen nokta göz yaşartıyor. Katıldıkları her yarışmada diğer takımların tamamından fazla madalya alıyor bu minik yürekler.
Nurettin Ovat: 2007 Küçük Minikler Türkiye üçüncüsü, 2008 Büyük Minikler Türkiye şampiyonu, 2008 Avrupa Öğrenciler Boks Şampiyonası ikincisi, 2009 Büyük Minikler Türkiye şampiyonu -Yasin Ersarı: 2008 Küçük Minikler Türkiye şampiyonu, 2009 Büyük Minikler Türkiye şampiyonu -Ömer Kutum: 2007 Küçük Minikler Türkiye şampiyonu, 2009 Yıldızlar Türkiye üçüncüsü -O.Emre Kuzu: 2008 Büyük Minikler Türkiye üçüncüsü, 2009 Büyük Minikler Türkiye şampiyonu (En Dövüşken Boksör Kupası) -Cengiz Onat: 2008 Büyük Minikler Türkiye ikincisi, 2009 Büyük Minikler Türkiye şampiyonu -Orhan Onat: 2008 Küçük Minikler Türkiye ikincisi, 2009 Büyük Minikler Türkiye şampiyonu -Sakin Gökhan: 2009 Küçük Minikler Türkiye şampiyonu -Adem Dinçer: 2008 Büyük Minikler Türkiye ikincisi -Sedat Ovat: 2007 Küçük Minikler Türkiye üçüncüsü, 2008 Büyük Minikler Türkiye üçüncüsü -Ömer Şahin: 2009 Büyük Minikler Türkiye üçüncüsü -Emrecan Orhan: 2009 Büyük Minikler Türkiye üçüncüsü.

Son olarak kendilerine en yakışanı yaptılar Atatürk’ün çocukları, Atatürk’ü anma Boks kupasında takım halinde şampiyon oldular.

Ne diyebilirim ki manzara göz yaşartıyor. Birileri fakfuk fondan prim alıyor, işsizlik sigortasından stad yaptırıyor, birileri ise toplumdaki tüm sağırlığa körlüğe inat, işsiz babaların çocuklarından Türkiye Şampiyonu çıkartıyor. Onları eğitiyor, evlerinde tencere kaynaması için çaba harcıyor.


Ne mutlu ki, Fenerbahçeliyim..

1 yorum:

Chemedya dedi ki...

Çok önemli olan ve nedense kimsenin görmek istemediği bir olay bu. Fenerbahçe yıllardır sokak çocuklarını kurtarıp Türk sporuna kazandırıyor. Teşekkürler bu yazı için.

Not: Gülsüm Tatar'ın babası değil amcası Kibar Tatar Fenerbahçe'de boksördü. Ayrıca abisi Ensar Tatar ve müstakbel eşi (ismini şimdi hatırlamadım) de Fenerbahçe'nin ve Milli Takım'ın boksörleri.