16 Mart 2010 Salı

Aykut

Bu sene nasıl biterse bitsin Kocaman adam o karnı ağrıyormuş gibi ciddi surat ifadesiyle yine mikrofonların karşısına bir kez daha geçip "Benden bu kadar" diyecek gibi kötü bir his var içimde. "Bu sene nasıl biterse bitsin" cümlesinin ufukta gözüken hali zaten "şahsi olmayan, kulubün default hedefi olan şampiyonluklar" sözünden kaçmaya çalışanların yokluğunda belli gibi.

Pek çoklarının kalbinde Fenerbahçe'ye kötülük etmiş haliyle Konyaspor teknik direktörü ve hangi takıma giderse gitsin bir türlü rüştünü ispat edemeyen teknik adam imajıyla yapışıp kalan Aykut Kocaman'ın kredisinin sonsuz olduğu Fenerbahçelilerin sayısı da az değil.



Ama böyle gündemler kelle götürür. Arasında ezildiği iki adamdan gönderilmesine hiç şaşırılmayacak olanla birlikte "denenmiş ve olmamış" güzellikler arasına katılacak gibi. Yazık olacak... Asıl gitmesi gereken hiç bir yere gitmeyecek ve kurumsal yalanlar içerisinde o çok gerekli pozisyon da Levent Ersalman'dan sonra dolmayan Sportif CEO, Aydın Örs'e teklif edildikten sonra kabul görmeyince gerek duyulmayan basketbol şubesi CEO'luğu gibi rafa kalkacak. Bütün bunları akıl edip, erkiyle yürütmesini başarması gereken yerli yerinde duracak.

Hiç yorum yok: