26 Eylül 2014 Cuma

Bir Aşk Hikayesi: Fenerbahçe Seyahatnamesi

Kitabının ön sözünde "Kendimi lig fikstürün kollarına bıraktım" diyor Alp Eralp.

Türkiye'deki tüm stadyumların %80'ninde Fenerbahçe maçı seyretmiş olan yılların futbol seyyahı sezon başında bir rekor denemesi yapmaya karar veriyor.

Hem her yıl olduğu gibi yine Fenerbahçe'yi İstanbul'da ve Anadolu'nun her şehrinde seyredecek,en sevdiği lokantaları gezecek, gezmediği tarihi yerleri görecek, eski dostlarıyla kucaklaşacak hem de bu yıl tüm maçlara gidip tulum çıkaracak... Niyet önemli elbette ama hava koşulları var, hastalık var, iş-güç var ve en önemlisi federasyonun kararıyla sadece kadın ve çocuklara oynanan maçlara bir erkek olarak girebilmenin imkansızlığı var.

Alp Eralp bu Anadolu yolculuğunu yıllardır yapıyor. Şimdilerde tüm statları sponsorlar eşliğinde gezen romantik futbol paydaşları veya bedava bilet-otobüs ile yolculuk yapan bindirilmiş kıtalar gibi değil,kendi imkan ve tercihleriyle. #oradaydım damgasını o neredeyse çeyrek yüzyıldır Türkiye'nin statlarına vuruyor !


Tam bu noktada kitaba geri dönme sözü vererek Alp Eralp'in Fenerbahçe tutkusundan da bahsedelim. Kitapta yazılı olanlara fazla girmeden ve onun alçak gönüllülük ile hiç değinmediklerinden.

Seksenli yıllardan beri maçları kaçırmayan Alp'in sevecenliği ve beyefendiliği herkesçe malum. Bir gün sahaya bir şey attığını,takımına küfür ettiğini ,oyuncusunu ıslıkladığını gören,duyan olmamış.Hatta dost sohbetlerinde bile takımı biraz eleştirse cümlenin bitişinde hep aynı kelime oluyor : düzelir .

Çocukluğundaki Fenerbahçe sevgisinin yol açtığı bilgi açlığı hiç bitmemiş tam aksine artmış.Ne bulursa okumuş ve saklamış... 80li yılların ortasından başlayarak Fenerbahçe'nin her maçından sonra gazete kupürlerini özenle kesmiş, her hafta başında yayınlanan haftanın karması-puan cetvelini de kesmiş ve bunların her birini bir deftere yapıştırmış. Tek bir hafta atlamadan... Bu yazıyı okuyanlardan büyük bir çoğunluğu (hatta yazan kişi de)  "Aaa,Ben de çocukken yapardım" demiştir. Alp'in farkı şurada, çocuklukta durmamış devam etmiş...80ler,90lar ,2000ler,2010lar... Tüm bu defterleri sarı-lacivert kaplarla kapladığını da görünce -ne mutlu-içindeki çocuğun hiç büyümediğini görebiliyorsunuz.


1984 yılında Eralp ailesinin evine giren Betamax videoyu karıştıran çocuk ,nasıl kayıt yaparım diye öğrenmeye başlamış.1984-86 arası Fenerbahçe'nin maç özetlerini kasetlere kayıt etmiş. 87 ve 88 sezonlarında Fenerbahçe kötü gittiği için mi ,yoksa video arızalandığı için mi kayıt yapamamış bilemiyoruz. 88-89 sezonunda kayıt işine geri dönmüş ama Rıdvan Dilmen'in sakatlıktan dönüşleri gibi kısa süreli olmuş... 89-90 yılında Betamax video VHS'ye terfi etmiş. Bu terfi de Alp'in payının olduğu kesin !


1989-90 sezonunda Fenerbahçe maç özetlerini kayıt etmeye başlayan Alp hiç durmamış. Tahminen bu yazının yazıldığı 2014-15 sezonun 3.haftası ile 4.haftası arasındaki güne kadar devam etmiş... Böyle tutkulu bir arşivi bir kişide daha gördüm , büyük Fenerbahçeli Tansev Karayağız'a da selam olsun !

Alp Eralp bu müthiş arşive dayanan bilgisi ile hiç bir zaman Fenerbahçe'nin Ana Britanica'sı gibi davranmamış ,mütevaziliği elden bırakmamış... Elinde görüntüleri,gazete kupürleri  olan ve muhtemelen gittiği falanca maç için filancanın yaptığı hatalı yorumlarda o filancayı hiç bozmamış.

Unutmadan bir çok Fenerbahçeli gibi Alp de Fenerbahçe-Galatasaray derbilerine büyük önem vermiş.İçeride dışarıda lig ve kupa maçlarını kaçırmamaya özen göstermiş. Son 30 yılda oynanan derbilerde,sadece 2 firesi (o da deplasman yasaklarından !)  var dersek özenin derecesini anlatmış oluruz .

Tüm bu bilgilerden "Fenerbahçe Seyahatnamesi 34'te 34" kitabına dönersek karşımızda çok değerli ve tutkulu bir Fenerbahçeli olduğunu görüyoruz .Tahmin edilebileceği gibi 2013-14 sezonunda Alp ile maçlarda ,maç öncesi şehrin görülmesi gereken mekanlarında ,şehrin özel lezzetlerinde gezerken çok sık da geçmişteki sezonlara,maçlara,oyunculara bir yolculuğa çıkıyoruz...

Fenerbahçe'nin sadece kadın ve çocuklara oynadığı maçları nasıl izledi  ? Hadi onu geçtim Gaziantepspor-Fenerbahçe maçında Antep cezalıydı ,o maça nasıl girmiş ? Yarıda kalan Trabzonspor maçında nerede ne yapıyormuş ? gibi bir çok soru var ve cevapları da kitapta var !

Aile bağları ,iş hayatından kıymetli dersler , mahalle anıları ,okul yılları, yıllar önce maça giderken duyulan heyecanlar ,eskimeyen dostluklar ,bilet bulma telaşları , yabancı bir ülkede maç seyredecek yer bulma çabaları,şampiyonluk geceleri ,Larry Spriggs'in son saniye basketiyle çöküş gibi konularla dolu kitapta sadece bir şampiyonluk sezonunun hikayesini değil içinden Fenerbahçe geçen bir hayat hikayesini okuyoruz

'Fenerbahçe'den soğudum' diyen neo-romantiklere , 'hoca bu işi bilmiyor' diyen Pre Prolisans sahiplerine , Fenerbahçe'de bir tek ismi putlaştıranlara , sosyal medyada memnuniyetsizlik yüksek lisansı yapan bloggerlara inat Alp sadece Fenerbahçe'yi sevmiş,hiç pes etmemiş ve buyurun, işte bu da o kitap



Hemen alayım diyenlere : http://www.idefix.com/kitap/fenerbahce-seyahatnamesi-34te-34-alp-eralp/tanim.asp?sid=BLO3JC51H09R82B3B8VV



Hiç yorum yok: