10 Aralık 2010 Cuma

Bu maçta şaibe var :Fenerbahçe-Barcelona

Barceolana ,geçen haftaki lig maçından sonra taraftarının "Fener'i yenmeden İspanya'ya dönmeyin" tezahüratları ile salondan ayrıldı.Hatta Lorbek soyunma odasından dönüp salondan ayrılmayan seyircisine 3 lü çektirip söz verdi.(Mehmet Çiftçi'nin atladığı bir haber...)

Barca o hırsla maça adam başı 1000mg cathine almış gibi başladı.Öyle dramatik bir durum vardı ki ,bizimkilerin ellerini kaldırmasına fırsat vermeden şuta kalktılar,biz her hücümda kayaya (peker değil gerçek kaya,"stone" gibi) çarptık.


Devreyi "bu maç dönmez arkadaş" diye bitirdik.
Sonra "döner mi ?" dedik.
"Yok abi hakemleri de bağlamışlar,Yunan hakem verilir mi bu maça ?" diye dönmeyeceğine karar verdik.
"Aslında 2 hücüm boş dönseler her şey olabilir" diye fikir değiştirdik.
Bitime 5 dakika kala "ilk maçtaki sayı farkı kaçtı" muhabbeti başladı.8 sayıda mutabık kaldık.
O son anlarda Mirsad krallığını tescil eden riboundları aldı.
Kinsey uçtu, kaçtı.
Kaya aldığı plaketin etkisiyle mi bilinmez aklı başında işler yaptı.
Ukiç bayılana kadar (cidden bayılacak sandık,beni değiştirin diye işaret etti.O hareketi gören genç ricky üstüne gidip faul aldırdı,sayı attı...) mücadele edince skoru 66-69 oldu.

Son 2 dakikada fauller dışında basket olmadı.Onlar 3 defa faul çizgisine gittiler birinde 2/2 attılar diğerlerinde ilk defa faul kaçırsalarda birinin riboundunu aldılar.Biz bir kere gidip '2'de 1' attık !

Koç Spahija son anları "8 farkın üstüne yatalım" diye oynattı,yattık.
Siena'yi Montepaski'de(!) yenip lider döneriz diye salondan ayrıldık..

Unutmadan :
"Son hücümda atışı kullanmayan Fenerbahçe spor etiğine aykırı hareket etmiştir.Şike yapmıştır diyemem ama şike kokan bir hareket içinde olmuştur" konusunun telegol'da işlenmesini arz ederim.

Hiç yorum yok: