14 Ekim 2010 Perşembe

Ah Abicim Ya,Emir Son Hücumda Oynamaz Mı Ya ?

"Evet polisim antrenör değilim ,ama özgüvenim ve futbol bilgimle bu kulübe faydam olacaksa o an şu andır" deyip Mustafa Denizli'ye taktik veren polisin görüntüsü  "hepimiz biliriz hepimiz anlarız,atla deve değil" ilkesinin  özetidir aslında...

Basketbol seyircisinin durumuysa daha avantajlı .
Salonda sesini duyurmak kolay !

Tabii basketbol seyircisi demişken " al semih'i biraz smaç yapalım be,bu tanyeiç manyak yaaa" diyen adamdan tutun, dün "Ya kaya gibi adamı aldık niye oynatmıyoruz,al oyuna,rakibi de tanıyor" diyen abimize geniş bir bilgi hazinesinden söz ettiğimizi de unutmayalım...Hele altyapı maçlarında ,2lig maçlarında sporcu yakınlarının,camia abilerinin yorumlarını duyan sağlıklı bir adam asla basketbol koçu olmaz !

"Vır vır yazdın ama sen ne biliyorsun kardeşim" derseniz orada duracaksınız,seyrettiğim canlı maç adedi yazıyı okuyan herhangi birinin yaşının 10 katıdır :-)

Fenerbahçeli kimliğimle son 1-5-15 yılda kaybedilişini gördüğüm farklı branşlarda irili ufaklı final maçı sayısı standart bir Fenerbahçeli ile aynıdır (zira o da manyakça tüm bu finalleri seyretmiştir)
..
..
Kupa maçlarını seyrettiğimde "bu Efes'i havada karada yeneriz" dedim.
Maç günü ,kadroların yazılı olduğu koltuğumuza bırakılmış broşüre(broşürü katlayıp hatıra diye cebime koydum.Aslında katlamam ama sığmadı)  bakınca "hiç uzunları yok bu iş sandığımdan da kolay olacak galiba" dedim.
İlk periyod yüzde bir milyon haklı çıktım...

Neyse gelelim maçı niye kaybettik sorusunun cevabına.

Bir.O günkü form durumu  nasıl olursa olsun, maç sonununda sahada bulundurulacak isimleri bir peçeteye yazıp hocaya versem ilk olarak Emir'i yazarım,"gerini siz tamamlayın" hocam derim...

İki.Lavrinoviç ve Tomas bu sezon Euroleague dahil  hiç bir maçta bir daha toplam 10 sayıdan az atmazlar,buraya not düşüyorum(İsteyen kaya peker'i de "identity element" olarak listeye ekleyebilir)

Hiç yorum yok: