Hep Antep maçının devre arası konuşulur.O devre arası tüm stadın isyanı değildir.
"E iyi de sen o zaman tüm stadın isyanı olan bir devre arası say" derseniz 2003-04 sezonundaki Ankaragücü maçını söylerim...
İnönü'de Beşiktaş'ı yenmişiz ve şampiyonluğa sadece 3 maç kalmış. Klasik tartışmalar var "Fenerbahçe mi kazanıyor rakipler mi kötü-Çıkar Hooijdonk'u Fener sıradan bir takım -Bu sene şampiyonluk gelse dahi seneye en az 6 takviye gerekiyor"
"Fenerbahçe'yi beğenmemek iyi Fenerbahçeli olmaktır.Teker kırılmadan yol göstermektir" hastalıklı düşüncesinin hastasıyım.Fenerbahçeli yorumcular işler kötü gidince "Ben demiştim" demeye bayılırlar. Tabii yıllar içine taraftara da sirayet etti bu hastalık: "abi bi bok olmaz bu takımdan,ben hafta sonu Lyon'u seyrettim,adamlar aşmış ya..."
Dönelim maça Ankaragücü sert oynuyor ve PVH ile takışmayı becermiş yegane futbolcu olan Yılmaz'ın frikik golüyle 1-0 öne geçiyor.İlk yarı böyle bitiyor...Şampiyonluk yolunda bir çuval inciri berbat etmek üzereyiz.
Devre arasında bir anda "Fenerbahçe ,sen çok yaşa ,canım feda olsun sana,hiç bir şeye değilimez ,senin sevgin bu dünyada" tezahüratı başlıyor.Genelde kısa süren bir tezahürattır,bitmiyor.Patır patır meşaleler yanıyor..."bu takımdan bir bok olmaz" diyenlerin bile tezahüratı katıldığı nadir anlardan biri.
İkinci yarı başlıyor tezahürat aynı,sadece dozu artmış."Şampiyonluk kaçtı" diye üzüntüden "Şampiyonluk geliyor"a doğru süren bir 10 dakika yaşıyoruz.
Kornerden gelen topu Selçuk aşırtıyor ve direk dibinde Semih 47.dakikada skoru 1-1 yapıyor...Tezahürat orada susup "gooool" sesine dönüyor.
Kilit açılmış bir kere,PVH 10.000leri Denizli yoluna düşerecek 2 gol daha atıyor ve maç 3-1 bitiyor.
Fotoğraftaki yüz ifadelerine dikkat !
"Kaliteli adam" ve "kaliteli iş" farklı şeyler...
1 yorum:
2004/2005 sezonu ortasına kadar taraftarın sahaya etkisi oldukça iyiydi. Ne olduysa aynı sezon oynanan Ç.Rize-Beşiktaş maçından sonra oldu.
Yorum Gönder