10 Temmuz 2013 Çarşamba

Bafa Gölü Yolunda İncir Satan Çocuk

Milas'dan arabayla çıktınız, Söke'ye doğru gidiyorsunuz.
Tünelden geçtiniz.
Az sonra rampaları çıkacaksınız ve karşınıza Bafa Gölü gelecek.

O rampaların üstünde sağlı sollu incir satan tezgahlar vardır..


Hangisinde duracağınızı bulmak zor.
Önünde en çok araba duranda mı ,park etmesi en kolay olanda mı ,en büyük olanında mı ?
Bazen kararsızlık içinde farkında olmadan son tezgahı geçebilirsiniz...

Bir tezgah size kolaylık olsun diye düşünmüş olmalı, pırıl pırıl sarı-lacivert bir şemsiye koymuş.
Önünde duruyorsunuz.
( O gün fotoğrafı çekmedim diye üzülmüştüm, sağ olsun @kinyas1907 göndermiş )

Sıra sıra incir dolu sepetler tezgaha dizilmiş yanında küçük bir masa ve sandalye.
11-12 yaşlarında yanık tenli bir çocuk size "günaydın abi" diyor.
Üstünde bir tshirt, kapri bir eşofman ve kahverengi terlik.

"Günaydın delikanlı" dedikten sonra  çokça eşinizin söylediği ve sizin "kim malına kötü der" diye güldüğünüz cümlelerden biri ağzınızdan çıkıveriyor

"İncirler güzel mi ?"

11-12 yaşındaki esmer delikanlı hemen bir incir alıp size ikram ediyor.

"Kaça incirler ? "
"Abi bu büyük sepetler 20,küçükler 12,5 lira"
"Ver bakalım şu sepetten bir tane...Demek Fenerbahçelisin ?"
"Yok abi patron Fenerbahçeli ben Galatasaraylıyım"

Hap kadar incir tezgahında patron-işçi ikilisine mi şaşırsam ,Sarı Lacivert şemsiyenin altındaki Galatasaraylı esmer delikanlıya mı diyorsunuz ve o onda gözünüze bir şey takılıyor...Minik masanın üstündeki kalem kutusu ve defter...

Otomobille yanından son sürat geçen yaşıtları I-Pad'de oyun oynarken esmer delikanlı ders çalışıyor veya kim bilir belki de bir şeyler yazıyor.

Minik incir sepetini arabaya getiriyor.
"Bagaja koymayın devrilir" diyerek arka koltuğun önüne dikkatlice yerleştiriyor.

Aslında delikanlıya "Ah güzel kardeşim,benim ve Fenerbahçelilerin seninle ,senin gibi milyonlarca Galatasaraylılar ile hiç sorunu yok ama ben sana nasıl anlatayım son 2 yılda yaşananları,sizin kulübü yönetenleri ? Belki çoğunun adını bile duymamışsındır. Bir tanesi lacivert takım elbisesi ile şu tepelerin ardından fırlayıp gelse ,"hah işte biz bu delikanlının mutluluğu için takımın önünü açtık, siz ceza alın diye elimizden geleni yapmamızın nedenini de budur" dese ona bile "sebep bu incir tezgahındaki çocuksa hadi affedeyim" deriz.Ancak tezgah dediğin hep ahşaplar çakılarak yapılmıyor,ben sana bir anlatayım"  diye konuşabilirsiniz ama susmayı bilmek gerek.O çocuğu asla kırmamak gerek...

"İyi yolculuklar abi"
"Sağol aslan cimbom ,derslere iyi çalış, patrona da selam söyle,şemsiyesi çok güzel"
"Bizim patron var ya, hasta Fenerlidir abi ,söylerim"



Sonra yolda araba kullanırken düşünüyorsunuz.
Uzun yolda araba kullanmak bazen terapi gibi gelir.(Haziran 2013)

1 yorum:

Kürşat Zaman dedi ki...

Çok güzel bir yazı olmuş, yol kenarında durup incir yemiş kadar oldum ! acaba orucum bozulmuşmudur ;)
Şampiyon Fener...