Hem sahada hem de savaş alanında, ne yana baksa Fenerbahçeli görüyordu "Büyük" Ingiliz komutan
İstanbul’un keyfini çıkarttırmıyorlardı.
O da işgal etmişti Fenerbahçe’yi.
Gerekçe olarak da işgal kuvvetlerine düşmanlık besliyorlar demişti .
Haklıydı
Kurbağalı dereden Anadolu'ya silah kaçırıyordu "Asiler"
Fenerbahçenin işgaline halk ayaklandı. İsyan durmak bilmiyordu.
Hatta arabası çalındı, parçalandı. Ankara’ya götürülüp Mustafa Kemal'e hediye edildi.
70 gün sonra kulübü açarken "Ülkelerini işgal ettik bu kadar tepki göstermediler" diyecekti.
Sonra giderayak intikam için ortaya koyduğu kupaya da el koydu bu "haddini bilmez asiler”
Oysaki özene bezene yaptırmıştı o kupayı. Alacağından o kadar emindi ki, misafir bile çağırmıştı. Profesyonel futbolculardan seçilmiş Guardlar Karması ilk golü attığında da muhtemelen etrafındakilere tepeden bakıp, zaferinden emin gülümsemişti.
Oysaki öğrenmiş olmalıydı “Fenerbahçeli teslim olmaz, vaz geçmez, sonuna kadar savaşır”
Istanbul’dan bir General Harrington geçti..
Sonra ne oldu..
Tıpkı Istanbul’a girerlerken onları bir tepeden izleyen En büyük Fenerbahçelinin dediği gibi “GELDİKLERİ GİBİ GİTTİLER”
Harrington gitti ama Fenerbahçe hala baki..
Bugün yine 29 Haziran..
Belki de bir başka zaferin tarihi olacak.
Karar mı?
Kimsenin umurunda değil.
Bizim sevdamız özel yetkiyle gelmedi, özel yetkili savcının hakimin kararıyla da bitmez.
Devir geçer, gelen gider ama FENERBAHÇE BAKİ KALIR
Yeter ki bu hasretlik bitsin. Gerisi hallolur.
Unutmayın gerçeklerin açığa çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Eninde sonunda adalet yerini bulur.